Reisi’nin Ölümü: İran’da Güç Sarsılıyor mu, Yeniden Mi Dağıtılıyor?
Haber Merkezi –
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 19 Mayıs 2025’te Doğu Azerbaycan eyaletindeki dağlık bölgede meydana gelen helikopter kazasında yaşamını yitirdi. Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindeki üst düzey heyetle birlikte hayatını kaybeden Reisi’nin ölümü, Tahran siyasetinde ve Ortadoğu denkleminde büyük dalgalanmalara yol açtı.
Bu olay, sadece teknik bir kaza mı, yoksa İran’daki iktidar mimarisini yeniden şekillendirecek bir kırılma mı?
⸻
Reisi Kimdi? Rejim İçindeki Rolü Neydi?
• 1960 doğumlu İbrahim Reisi, İran’ın en muhafazakâr, sistem sadakatine en bağlı figürlerinden biriydi.
• Uzun yıllar yargı teşkilatında görev yaptı, 1988’deki idam listelerinde etkin rol aldığı iddiasıyla uluslararası insan hakları çevrelerince eleştiriliyordu.
• 2021’de cumhurbaşkanı seçildiğinde, bu görev daha çok “rehberin veliahtı” olarak görülüyordu; yani Ali Hamaney sonrası dini liderliğe hazırlanan isimdi.
⸻
Helikopter Kazası: Rastlantı mı, Politik Bir Mesaj mı?
Reisi’nin ölümü, kamuoyunda ve diplomatik çevrelerde şu soruları gündeme getirdi:
• Bu gerçekten bir kaza mıydı?
• Dışişleri Bakanı ile birlikte aynı anda ölmesi “dış politika bloğu”na karşı bir mesaj mıydı?
• İran’ın içindeki hizip savaşları, yeni bir evreye mi girdi?
İran devleti tüm bu soruları reddedip “doğal kaza” vurgusu yaparken, halkın büyük kısmı bu açıklamaya temkinli yaklaşıyor.
Reisi’nin ölümünün ardından rejim içinde güç dengeleri yeniden yapılanıyor.
⸻
Kimler Öne Çıkıyor? Hamaney’in Gölgesindeki Mücadele
İran’da liderlik sisteminin iki ayağı var:
1. Dini Liderlik (Velayet-i Fakih)
2. Cumhurbaşkanlığı (icracı ve diplomatik kol)
Reisi, bu iki yapı arasında geçiş için konumlandırılmıştı. Şimdi bu boşluğu doldurmak için adı geçenler:
• Muhammed Bagher Ghalibaf (Meclis Başkanı)
• Seyyid Mücteba Hamaney (Hamaney’in oğlu – tartışmalı aday)
• Ali Laricani (rejimin eski teknokratı)
• İsmail Kaani (Kudüs Gücü Komutanı, askeri hizbin sesi)
Her biri rejimin başka bir yönünü temsil ediyor. Bu durum, İran’da görünmeyen bir iç iktidar mücadelesinin başladığına işaret ediyor olabilir.
⸻
Bölgesel Etki: İran’ın Stratejik Sessizliği Bozulur mu?
İran, özellikle son yıllarda Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’deki vekil yapılar üzerinden etki kuruyordu. Reisi’nin yokluğu:
• Diplomatik kanadın zayıflaması
• Kudüs Gücü’nün rolünün artması
• Batı ile yeniden kopuş
gibi senaryoları gündeme getirdi.
Reisi’nin “ılımlı ama sert” çizgisi, İran’ın hem içeride hem dışarıda kontrollü yayılmacılık stratejisini taşıyordu. Yerine gelen figürün kim olduğuna göre bu politika ya sivrilecek ya da içe kapanacak.
⸻
Pusula’nın Yorumu: Reisi Gitti, Ama Asıl Soru Şu: Hamaney Sonrası Ne Olacak?
İbrahim Reisi’nin ölümü, İran rejiminin zirvesindeki boşlukları derinleştirdi.
Ancak daha önemlisi, Hamaney sonrası döneme dair ilk açık test bu oldu.
Bu sadece bir ölüm değil; rejimin ruhundaki çatlakların su yüzüne çıkışıydı.
Yeni İran, eski yapının devamı mı olacak, yoksa içeriden dönüşmeye mi zorlanacak?
Bu sorunun cevabı, sadece Tahran’ı değil, Bağdat’ı, Beyrut’u, Şam’ı ve belki Ankara’yı da ilgilendiriyor.
⸻
İstersen bu haber için görsel de hazırlayabilirim:
• Reisi’nin cenaze töreni
• Tahran sokaklarında yas
• İran bayrağı ve siyah silüetli lider figürleri