ABD-Suriye Açılımı: Yaptırımların Kaldırılması Yeni Bir Jeopolitik Mimarinin Habercisi mi?
Washington, 12 yıl sonra Suriye’ye yönelik bazı yaptırımları kaldırma kararı aldı. “Genel Lisans 25” düzenlemesiyle Amerikan şirketlerine sınırlı faaliyet izni verildi. Karar sadece ekonomik değil; bölgedeki güç dengelerini de doğrudan etkileyebilir.⸻ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC), 23 Mayıs’ta yayımladığı “Genel Lisans 25” başlıklı kararnameyle Suriye’ye yönelik bazı ekonomik yaptırımları kaldırdı. Açıklamada, “İnsani yardım ve sivil yeniden yapılandırma faaliyetlerini desteklemek amacıyla” bu kararın alındığı belirtildi.Ancak uzmanlara göre mesele sadece ‘yardım’ değil. Bu adım, Suriye’nin yeniden jeopolitik haritada konumlandırılması anlamına da geliyor.Yeni Bir Denklem mi Kuruluyor?Bölgeyi yakından izleyen analistlere göre, ABD’nin bu kararı üç temel amacı işaret ediyor: 1. İran etkisini sınırlamak, 2. Suriye’de yeniden yapılandırma pastasından pay almak, 3. Türkiye-Suriye normalleşmesi ihtimaline paralel bir diplomatik alan açmak.Washington merkezli Orta Doğu Strateji Enstitüsü’nden Dr. Clara Welles, “Bu adım, Suriye dosyasının artık sadece güvenlik değil, yatırım, enerji ve lojistik eksenli okunacağını gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.Türkiye Bu Adımı Nasıl Okuyor?Henüz Ankara’dan resmi bir açıklama gelmedi. Ancak diplomatik kaynaklara göre, Türkiye bu hamlenin Astana süreci üzerindeki etkilerini ve Kuzey Suriye’deki dengeleri yakından takip ediyor. Özellikle Fırat’ın doğusundaki oluşumların nasıl etkileneceği merak konusu.Suriye Rejimi Temkinli İyimserŞam yönetimi, yaptırımların kısmi kaldırılmasını memnuniyetle karşıladı. Ancak ekonomik kriz ve savaş sonrası yıkım öylesine derin ki, kısa vadede ciddi bir toparlanma beklenmiyor. Rejim yanlısı El-Watan gazetesi, “Bu karar geç kalınmış bir adımdır ama sembolik etkisi büyüktür” başlığını attı.⸻Editoryal Not:Pusula olarak, Ortadoğu’daki her diplomatik adımı yalnızca bir dış politika gelişmesi olarak değil, aynı zamanda halkların geleceğini ilgilendiren yapısal dönüşümler olarak okuyoruz. ABD’nin Suriye’ye yönelik bu kararı, yalnızca ambargolarla ilgili değil; savaş sonrası bölge inşasının başladığını gösteren bir eşiktir.